Ben çok küçük bir kızken (okula başlamamışken) bir amca (bilinçaltımı mahvettiği için saygıyla anmayacağım kendilerini) anlattı bana '' pabucun dama atılmasını '' .Kimdi hatırlamıyorum ama balkonda otururken başladı muhabbete.Eğer bir kız kardeşim olursa pabucum dama atılırmış,şu olurmuş,bu olurmuş...Pabucun dama atılmasını o yaşlarda mecazi olarak düşünemeyen ben,bir karşı apartmanın çatısına baktım bir de ayakkabılarıma.Bunun olmasına izin veremezdim.Ayakkabısız,terliksiz nasıl sokağa çıkıp oynayabilirdim ki ? Anlayacağınız bayağı içlenmiştim bu duruma.Evin tek kızıydım üstelik.Meseleyi annemler de öğrendi.Hatta babama sorduğumu hatırlıyorum ,''Ayakkabımı karşı apartmanın çatısına mı atacaksınız '' diye.Tabii bizimkiler bu meseleyi hiç unutur mu ? Unutmaz.Şaka yoluyla hep bana takıldılar yıllar boyunca.Üstelik bu sabah aklıma geldi bu mesele ve pat diye babam akşam telefonda demesin mi ''Pabucun dama atılır bak ,beni hiç arayıp sormazsan '' diye.Ne pabuçmuş arkadaş.
Şimdi balkondan karşı apartmanların çatısına bakıyorum ve o amcanın sözlerini hatırlıyorum.Yapmayın çocuklara böyle şeyler.Şaka diye bir şeyler anlatıyorlar ama bilmiyorlar ,o çocuk onu nasıl büyüttü içinde,nasıl dertlendi.Çocuklarla olan iletişimde büyükleri sağduyuya davet ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder