Candy

Candy

27 Mayıs 2021 Perşembe

Kapattım Penceremi,Kapılarımı

Yıllardır beni okuyanlar bilir,eğer içimi sıkıntı basarsa bisiklet turuna çıkardım üniversitedeyken.Geçen yıl bisikletim çalındığı için hayatımın bu detayına ara vermiştim.Zaten şu an yaşadığım yer bisiklet sürmeye pek uygun değil.Beni özgür ve rahat hissettirmiyordu aksine sürekli tetikte olmam gerekiyordu.Neyse,kışın bunaltıcılığı bitip bahar başlayınca içimde yine bir şeyler kıpırdanmaya başladı.Beni boğan bir şeyler vardı ve bunu aşmak için Edirne'de bisiklet sürmem şarttı.Bir şekilde nöbetlerimi ayarladım ve önce eve,oradan da bir günlüğüne Edirne'ye gittim geçen hafta.Özlediğim mekanlar,özlediğim aktiviteler ve gittikçe orada yaşayan sayısı azalan arkadaşlarım.Benim için huzur orası.Kimse kalmasa bile bisiklet turum için,Karaağaç'taki ağacım için gideceğim.Canım Edirne :)

Yeğenim 5 aylık oldu.Çok tatlı bir şey.Kız,halasına çeker derlerdi ,doğruymuş.Bakışları aynı ben.Sürekli gülüyor.Kucağıma ilk aldığımda ağlamaklı olmuştu ama beş dakika sonra hemen alıştı.Hep gülsün.

''Trt dinle'' diye bir uygulama indirdim.İçerikleri çok güzel ve reklamsız,ücretsiz.Radyo tiyatrosu,sesli kitap,arşiv dosyaları,her telden şarkılar ve daha birçok şey mevcut.Eksiklikleri de var ama yavaş yavaş halledilebileceğini düşünüyorum.

Hayatı sorgulamıyorum artık.İşe git,eve gel şeklinde yaşıyorum.Eve geldiğimde uyuyorum,şarkı dinliyorum ve dizi izliyorum.Yaşamak için yemek yapıyor ve yiyorum.Oturduğum yerden dışarıyı izliyorum.Penceremin kenarına kumrular konuyor,onlarla bakışıyorum.Akşamları balkonda uzanıp gökyüzüne bakıyorum.Rutinim böyle.Dışarı çıkmaktan nefret eder hale geldim ama bir konser,tiyatro olsaydı koşa koşa giderdim.Eski rutinlerimi özlüyorum.Normalleşelim artık. 

                                     

                                    Son günlerimin kahvaltı hazırlama şarkısı :D



13 Şubat 2021 Cumartesi

I'm Alive

 En son Ağustos'ta buralardaydım.İş güç aşırı yoğunlaşınca ben de kabuğuma çekildim.Bugün ağlama duvarı olarak kullanmak istiyorum burayı.Ne yalan söyleyeyim neşeli zamanlarımda hiç yazasım gelmiyor.Hesap et kaç aydır huzurlu ve mutlu olduğumu.Üstelik bir sürü saçma sapan hastalıklarla uğraştığım halde.Lenfomanın kıyısından döndüm.Çok şükür.Korkmadım ama uğraşmak istemedim.Neden benim başıma geliyor diye çok sorguluyorum hayatı.Geçen ay İzmir'e doktorumun yanına gittim.Hormonal bir rahatsızlığım var ve bana, ''üzülerek söylüyorum,maalesef anne karnında bir şeylere maruz kalmışsın.'' dedi.Hamileyken üzüldüğü bir şey olur,geçirdiği bir hastalık vb.Ama büyük ihtimal üzücü bir olay yaşadı ve onun da bende etkisi böyle oldu.Yapacak bir şey yok.

Affedemediğim olaylar var.Asıl onun için geldim buraya.İçimi dökmem lazım.Temmuzda garip olan o ilişkim bitmişti.Bak mesela ondan burada da hiç bahsetmedim.İyiydim çünkü.Bitmesini ben istedim.Daha doğrusu bitmesi için zemini  hazırlayan karşı taraftı,cesaret eden ben.Arkadaş kaldık.Bu aralar arkadaşlığı da bitirmek istiyorum.Kendime bir yük gibi hissediyorum bu durumu.Ve  her an aklım,kalbim yine karışacak diye korkuyorum.Belki de karıştığı için arkadaşlığı da bitirme kafasına girdim.Onu affedemiyorum.Bu durum beni çok üzüyor.Ona bazen yok yere kötü davranmama neden oluyor ve ben onun canını yakmak istemiyorum.Off nefret ediyorum karmaşık olan her şeyden.Ben ilişkilerde basitliği seviyorum.

Güzel haberlere geleyim.İki ay önce hala oldum.Yeğenimi iki hafta önce görmeye gittim.Tam bıcırık,yerim onu.Umarım iyi bir insan olur ve iyi niyetli insanlarla karşılaşır.Bir an önce büyüsün istiyorum.Yürümeye başlasın,konuşsun.Onunla bir sürü aktivite yapmak istiyorum.Tabii o da isterse.

Doğum günüm geçen aydı.Arkadaşım Bursa'dan gelerek sürpriz yaptı.Çok güzeldi.Böyle sevilmek,düşünülmek çok güzel.27 oldum.Çok büyüdüm.27 ... Söylemesi bile zor.Kendime bakıyorum da hiç öyle hissetmiyorum.Zaten minyon olduğumdan belli etmiyorum yaşımı ama ben davranış olarak da 27 olgunluğunda hissedemiyorum.Bir ortamda garip şeyler yapan biri varsa o ben oluyorum genelde.Nöbetlerde yorulup da oturan arkadaşlarımı görünce bir şarkı açıyorum.''Hadi oturmaya mı geldik ?'' diye dansa kaldırıyorum hahah.Yalnız bu aralar sürekli evlilik muhabbeti yapmalarından sıkıldım.Yaş artınca illa evlenmek mi gerekiyor? Kadınlara bu baskı niye? 

Bu aralar sürekli İstanbul'a yenidoğan bebek sevkine gidiyorum.Her an patlayacak bomba gibiler.Yenidoğan yoğunbakımdakilerle tartışıyorum her seferinde.Neden helikopter ambulans ya da uçak ambulans ayarlanmıyor,diye.Kara yoluyla ambulansın arkasında o kadar saat sarsıntıdan zaten sıkıntı yaşıyorlar.Geçen götürdüğümüz bebek arrest oldu.Çok zordu o anlar.Bebeği geri döndürdük çok şükür.Ama neden böyle işkence ediliyor hem bebeğe hem bize anlamıyorum.Uçak veya helikopter ayarlanana kadar hastanede stabil bir şekilde kalması daha iyiyken en az 5 saatlik yolda işkence çekiyor.Hastanede arrest olsa müdahale etmesi daha kolay üstelik.Hareket halindeki ambulansta,minicik alanda ve saçma sapan milattan önce kalmış bir kuvözde o bebeğe müdahale etmenin zorluğunu anlatmama gerek yok sanırım.

Oh,bayağı içimi döktüm.Rahatladım.Kendinize iyi bakın.Sağlıcakla kalın.