Candy

Candy

19 Mayıs 2016 Perşembe

Ölüm Ve Aşk Temalı Rüyalar

Her şey yaklaşık 3-4 hafta önce gördüğüm bir rüyayla başladı.Ayrıntıya hiç girmeden o rüyayı anlatayım önce.Karanlık bir odada yapayalnızım.Pencereden dışarı bakıyorum ve dışarıda ateş böceklerini görüp keyfim yerine geliyor.Sonra odanın ışığını açmaya çalışıyorum ama bozulmuş.Yeni bir ampulle değiştirmek için iki katlı ranzanın üst katına çıkıyorum.Tam ampulü değiştirdiğimde pat diye bir ses çıkıyor ve ampul patlıyor.Beni de elektrik çarpıyor.Ranzanın üst katından yere ağır çekimde düşüyorum.Düşerken aklımdan bir sürü düşünce geçiyor ve pat yerdeyim.Yerdeyken galiba ölüyorum deyip öldüğümü hissedip rüyadan uyandım.İlk defa öldüğüm bir rüya gördüğüm için etkisinden çıkamadım tabii ama olaylar bu rüyayla bitmedi.Bir-bir buçuk hafta önce odamın ampulü patladı.Değiştirmek istedim,korktum ama değiştirdim,bir şey olmadı.Sonra geçen perşembe gecesi tam banyonun ışığını yaktım.Pat diye bir ses duydum ve mavi bir ışık belirerek bu ampul de patladı.Gel de korkma.Neyse onu da ertesi gün tırsa tırsa değiştirdim.
Sonraki günler rüyalar devam etti.Önce depremli bir rüya gördüm.Birilerini kurtarmaya çalışıyordum ama rüyada bir köprü tamamen yıkılmıştı.O köprünün bir ucundan diğer ucuna kadar yürüyordum ve ilerledikçe kendimi geçmişte yaşadığım yerlere giderken buluyordum.Değişik anılarım ortaya çıkıyordu.Yolun ilk çeyreğinde yıkıntılar arasında bir siluet gördüm.Yüzü seçilmiyordu ama ellerini uzatmıştı bana ve beni beklediğini söylüyordu.Sonra kayboldu.İlerlemeye devam ettim ve sonra geri dönmeye başladım.O insanı gördüğüm yere geldim ama yoktu.Rüyamda ''Bekle dedi gitti' diyordum hahah :D Neyse bu rüyanın üzerinden çok geçmeden banyoda ayağım kaydı ve yere düştüm.Hem de nasıl bir düşme ama bir yerime bir şey olmadı,iyiyim.
Bu olayın da üstünden çok geçmeden bir yangın vakası atlattım.Fırında yemek pişirirken fırının içinde fırın kağıdı yanmaya başladı.Yanlışlıkla kağıdı fırının yukarısına değdirmiştim.Tepsiyi suyun altına tutayım derken alev saçlarımın ucuna sıçradı.Neyse ki bunu da ucuz atlattım ve saçlarımı yanmaktan kurtardım.
Gelelim bir diğer rüyaya ve sonraki yaşanılanlara.Bu gördüğüm rüyamda ölmüştüm ve ruh olarak dolanıyordum ama böyle dolanamazmışım,tamamen yok olmalıymışım.Madem öyle diyorum son bir kez lunaparka gideyim de çocuklar gibi eğleneyim :D Yanıma biri geliyordu ve beni görebiliyordu.Beni tanıyan birisiymiş,ağlamak istiyordu ama kendini tutuyordu.Onunla birlikte bayağı eğlendim ama sonra o birden tamamen gitti yanımdan.Ben bir mağazanın önünde durdum ve başladım ağlamaya.Orada yıllarca (2-3 yıl sanırım ) beklemişim ve birgün tam mağazanın ilerisindeki durakta bir otobüs belirdi.O insan otobüsten indi ama saçı sakalı birbirine karışmış bir şekilde.Onu görünce başladım yine ağlamaya.Sonra yanına gittim,ona sarıldım ve artık beni herkes görebiliyordu.Ya ben canlandım ya da o kişi de öldü...
Şimdi sıra dün yaşadığım olaya geldi.Dün sabah okula gitmek için uyandım ve bir yumurtayı haşlansın diye ocağa koydum.Sonra alarmı 15 dk sonraya kurup yattım.Normalde ocakta bir şey olunca uyumam ama yattım diye ihtiyaten alarmı kurarım.Yaa uyumam deyip sen uyu.Üstüne alarmı da duyma.Tam bir buçuk saat sonra uyandım.Ama yataktan nasıl fırlıyorum.Mutfağa bir girdim,iğrenç bir koku.Yumurta kömür olmuş.Her yerde duman.Offf yaşadığım korkuyu anlatamam...Biraz daha geç uyansam yangın çıkarmış.Ucuz atlattım...Bir daha asla ama asla böyle bir şey yapmayacağım.
Bu sabah gördüğüm rüyada da mezardaydım.Başından anlatayım.Ben bir prensesmişim eski zamanlarda ve bir savaş varmış farklı yaratıklara karşı.Savaşı yenmenin tek yolu eskiden çok ama çok güçlü olan savaşçıyı bulmaktan geçiyormuş.Savaşçıyı buluyoruz ama hayata küsmüş bir vaziyette.Artık neler çekti de o hale geldi kim bilir.Savaşmayı kabul ediyor ama savaşmıyor.Bildiğin kendini öldürmeye çalışıyor.Üzülüyorum ona ve sürekli onunla ilgileniyorum.Daha sonra da aşık oluyordum ona hahah :D Neyse yalvarıyorum ona,savaşmayacaksan savaşma ama kendini öldürmeye de çalışma diye.Söz dinlemiyor.Bir sürü yara alıyor.O sırada süper güçlü bir ilaç bulunuyor.Asteriks ve Oburiks filmindeki gibi.Askerler bu ilaçları kullanıyorlar ama bu savaşçı onu da reddediyor.Neyse hatırıma birkaç tane alıyor ilaçtan ve savaşı kazanıyorduk.Bundan yüzyıllar sonra yani şimdiki zamandayım rüyamda ama kendi heykelimden bir mezarın içindeyim.Yanımda da o savaşçının mezarı var.Yine heykelden.Ellerimiz birbirine değecek gibi ama değdirmemiş yapan ustalar.Rüyada sinirimi bozdular :D İkimiz başlıyoruz konuşmaya.Bana heykelden ellerimin ne kadar büyük olduğunu söyleyip benimle dalga geçiyordu.Ben de ona kendi ellerine bakmasını söylüyordum.Sonra hadi ellerimizi ölçelim kiminki büyük yapılmış diye ellerimizi birleştiriyorduk ve taratadammm o anda normal kanlı canlı insan haline dönüşüyorduk.

Fotoğraf Mulan;Savaşçı Prenses filmine aittir.

Son bir haftam böyle geçti işte.Rüyalar iyi hoş da kötü şeyler yaşamak istemiyorum daha fazla.Zaten geçen yıldan beri arkadaşlar ''Aman Feta dikkat et '' diye diye başımın etini yiyorlar :D Dikkat edeceğim,etmeliyim.

Aaa bir de fena bir şekilde Teoman'ın Sahilde Bir Sarhoş şarkısına taktım kafayı.Dinledikçe sahile kaçasım geliyor ama şimdilik olmaz,okul var :(

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder