Candy

Candy

30 Aralık 2018 Pazar

Bekle Beni İzmir

Keyfim yerinde.İşin özü kabullenişte sonrası huzur.
Haftaya iki günlüğüne İzmir'e gideceğim.İlk gün kendi başıma tur yapacağım ,diğer gün bir arkadaşımla buluşacağım.Umarım her şey yolunda gider.Gezmeyi çok seviyorum.Eskişehir'deki eğitim bünyeme o kadar iyi geldi ki o pozitiflik sayesinde işimde de şansım döndü.Nöbetlerde o kadar vaka çıkmamaya başladı.Farkettim ki ben huzurlu olduğum zaman hayatımdaki her şey yoluna giriyor.Arkadaşım yanımdayken huzurluydum ve o zamanlar da nöbetlerim çok iyi geçerdi.Sonra o gitti ve bir anda her şey bozuldu.Ben onun şansına bağlıyordum ama değilmiş.Bu tamamen benim iç dünyamla alakalı.
İzmir için kendime özel müzik listesi hazırlayacağım.Önceliği Dario Moreno'ya vereceğim.Her akşam votka,rakı ve şarap diyeceğim.Çok heyecanlıyım.Benim için gelenekselleşti bu.Bir şairin ya da şarkıcının adının anıldığı ya da eserlerinde geçen yerlere gittiğimde onlara ait bir şeyler yaparım.Şiirlerinden okurum veya şarkılarını dinleyip,söylerim.Mesela Gülhane Parkı'nda Nazım Hikmet'i ''Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda '' diyerek anmıştım.Bayılıyorum böyle anmalara.
İzmir'de okuyan ama şu an Kıbrıs'ta bulunan bir arkadaşımla görüntülü görüşme yapacağız.Onun sevdiği,özlediği yerlere gideceğim.Yalnız kendime henüz güzergah belirlemedim.Yılbaşı bir geçsin onu da ayarlayacağım.
Yılbaşı için dışarıda bir planım yok.Zaten evde geçirmeyi daha çok seviyorum.Yarın evi temizleyeceğim.Akşam da mum ışığında müzikli keyif yapmayı düşünüyorum.Ama biliyorum ki en yakın arkadaşımı özleyeceğim o an.Her yıl onunla yapardık bu etkinliği.Işıkları kapatır,mumları yakar ve müziği açardık.Geçmiş yıla bol kahkahayla isyan ederdik.Gece yarısı olduğunda da mutlaka dışarı çıkar  sevdiğimiz yerlere giderdik.Yılbaşına özel kar yağdı mı da değmeyin keyfimize.Yarın akşam onunla da görüntülü bir görüşme ayarlamalıyım.Güzel olacak her şey ...


21 Aralık 2018 Cuma

Take Me Home

Eksik bir şey mi var ? 
Eksik bir şey var ama ne ?
Dört gün boyunca Eskişehir'de eğitimdeydim.Son zamanlarda ne kadar sıkıldığımı anlatmıştım.Ortam değiştirmek çok iyi geldi ama geri döndüğümde maalesef aynı hisler başladı.
4 gün boyunca çok rahattım.Otele eşyalarımı bırakır bırakmaz kendimi sokaklara attım.Suratımda aptal bir sırıtış vardı.Diyorum ya ortam değiştirmek çok iyi geliyor bana,bir anda özüme dönüyorum.Yürüdüm,yürüdüm.Yürüdükçe açıldım,''oh be '' dedim.Sevdiğim,özlediğim insanlara mesaj attım.İçimdeki bu coşkuyu paylaşmak istedim.Kalabalıklara karışıp güzel hisler içinde kayboldum.Eğitimde de bir sürü insanla tanıştım.Yeni insanlar da bana çok iyi geliyor.Hepsi de meslektaşımdı.Aynı dili konuşmayı özlemişim.Çok iyi bir hoca ile dertleştik.İnsanların cahilliğinden tutun da vurdumduymazlığına kadar her konu hakkında.Yapacak bir şey yok maalesef.Kitaplara bile ne kadar zam geldi.İnsanların zorlanmasını anlayabiliyorum ama yine de ellerinden geleni yapsalar,içlerinde okuma isteği,öğrenme isteği olsa bir şekilde kitaplara ulaşabilirler.Neyse bu çok ayrı ve geniş bir konu.Değerlendirilmesi için birçok faktörün sorgulanması gerekiyor.
Eğitimin son gününde hem yazılı hem de sözlü sınav olduk.''Kendi üniversitemden mezun olduğum yetmedi bir de Eskişehir'in hocalarından sözlüye gireyim.'' dedim.😜 Son gece mecbur ders çalıştım.Sınav sonrası yeni tanıştığım bir arkadaşla vaktimiz yettiği kadar şehir turu yaptık.Gitmek istediği bir yer vardı ama tek gidemeyeceğini söylüyordu.Beraber gidebileceğimizi söyledim.O istediği yeri gezerken ben de birkaç müze gezdim.Çok iyi oldu ikimiz için de.
Şimdi evdeyim.Dün akşam trenle geldim.Bugün de doktora gittim.Biraz üzüldüm ama aslında kötü bir durumum yok.Sadece hasta olmayı kabullenemiyorum.Ömür boyu yediğime içtiğime dikkat etmem gerekiyormuş,akşam 9'dan sonra yemek yememem gerekiyormuş,kilo almamalıymışım (bu aralar kilo almaya çalışıyordum) ve birkaç şey daha.40 kilo bir insanım zaten ve yediğime içtiğime her zaman dikkat etmişimdir.İşte insan soruyor :'' O zaman neden ben? '' O hastalığın profiline hiç uymuyorum aslında.Of neyse bugün bu yüzden hüzünlendim işte.Sonra düşündüm '' Feta ne derdin var bu hayatta ? '' Şu an aktif bir derdim yok ama bir şeylerin eksikliğini çekiyorum sanki.Garip bir duygu.Hani derler ya ''Yanımda o olsun bana bir şey olmaz.'' Aslında öyle biri var hayatımda ama yanımda değil.O mesele de karışık.Sanırım benim asıl derdim şu an belirsiz bir hayatın içinde olmam.Belirsizlikten her zaman nefret etmişimdir.Bir olay varsa hemen çözülmeli,her şey hızlıca halledilmeli ama bu memurluk meselesinde maalesef öyle olmuyormuş.Bana göre değil.Kendime alternatif yollar bulmalıyım ama bir bezmişlik var üzerimde.Geçen gece rüyamda o insanla kendimi gördüm.Bu yaşta emekli olmuştuk.(Mesleğe başlayalı iki ay oldu sadece) Nasıl seviniyordum anlatamam.Gerçi sevinme nedenim onun yanımda olmasıydı ama olsun emeklilik de çok iyiydi. Göçebelik bitip yerleşik hayata geçsem çok güzel olacak.Merak ediyorum ne olacak hayatımda ? Umarım yeni yılda her şey gönlümüzce olur...



Kır yolları beni eve götürün
Ait olduğum yere ...



4 Aralık 2018 Salı

Aklımın İplerini Saldım

Eski döngüme girdim yine.Kararlar alıp bozduğum bir dönem vardı.Sürekli aynı konu hakkında bir sonuca ulaşıyordum ama bir türlü uygulayamıyordum.Biliyor musun geçtiğimiz yıl bu zamanlar benim için çok güzel geçmişti.Geçen yıl birkaç aylığına tüm o kararları unutmuştum.Gerçekten çok huzurlu ve güçlü hissettiğim zamanlardı.Her şey bir şeyi öğrendiğimden beri kötü gitmeye başladı.Anı yaşamam gerek diyerek çıktığım bu yolda anı yaşamanın bir yerden sonra patladığını gördüm.Anı yaşamak yetmiyor.Bir yerde beklentiler,kaygılar işin içine giriyor.O huzurlu anlar beni öyle bir beklenti içine soktu ki tüm duygularım coştu.Her şeyi coşkuyla yaptım ve duvara tosladım.Hem de birden fazla kez.Yine devam ettim.Ama bu döngü artık beni yıpratmaya başladı.Dün tekrar geçmişteki o kararlarıma benzer bir karar aldım.Uygulayabilecek miyim bilemiyorum.Bu kadar düşünce aklımdayken ve sürekli güzel anlarımı düşünüyorken zor ama deneyeceğim.Kendime kızıyorum.Hem de o kadar çok kızıyorum ki böyle iradesiz olmadım hiçbir zaman.Kararlarım her zaman kesin ve netti.Bu meselede niye öyle olamıyorum? Her şeyi anlıyorum.Denilen ve yapılan tüm hareketleri anlıyorum.İşte sorun da bu zaten.Anladığım için kesin ve net olamıyorum.Bu konuda niye bu kadar başarısız oldum ? Gerçi başarısızlık denilemez.Diyorum ya her şey çok iyi gidiyordu aslında ve biliyorum beni üzen şeylerin bilerek yapılmadığını ama bilmiyorum artık hiçbir şeyi.Şu çelişkili cümle gibiyim işte,biliyorum ve bilmiyorum...
Edirne'yi çok özledim.Burada kafam attığında çekip gidecek bir yer keşfedemedim.Bisiklet turları yapamıyorum.İçim sıkılıyor.Ormanın derinliklerine kendimi atmak istiyorum.O bisiklet turlarıyla ben normale dönerdim.Burada ben normale dönemiyorum.Nöbetlere gittiğimde ya da kurslara gittiğimde iyiyim aslında ama bu eve girince dayanamıyorum.Sessizlik ağır geliyor.Edirne'de de bir dönem böyleydim.Tek başıma eve çıktığım zamandı ve aynı dönem bir ayrılık yaşamıştım.Çok zordu işte o dönem ama kendimi ne zaman kötü hissetsem gideceğim bir yer vardı,bir dostum vardı.Sadece giderdim yanına ve beraber zaman geçirirdik.Bana çok iyi gelirdi.Özlediğim insanlar ve özlediğim aktiviteler var anlayacağın.Ama merak etme bunu da aşacağım.Yeter ki  bu sefer verdiğim kararda daha net olabileyim.Kendimi daha çok düşüneyim.Evet,anahtar kelime bu :Kendini daha fazla düşünmelisin Feta.Aklının iplerini sal gitsin ...


23 Kasım 2018 Cuma

Geçen Bir Günün Ardından

Bugün tenis derslerim bitti.Artık kendime arkadaş bulup maç yapmaya başlayacağım.Saat dörtten beri kulüpteyim,eve yeni geldim.Canım eve girmek istemiyor.Aklıma binbir düşünce hücum ediyor.Başa çıkamıyorum.Çözümlenmesi gereken bir mevzu var ama çözümleyecek insan ortada yok.Neyse, tenis çok iyi geliyor anlayacağın.Önce hocayla son dersimizi yaptık sonra orada
tanıştığım bir arkadaş ve hocayla yemeklerimizi yedik.İyi insanlar.Sohbetleri hoşuma gidiyor.Tüm gün, içmeden sarhoş olmuş bir modda takıldık.Güldük,eğlendik,hayatla dalga geçtik.Bunlar yetmedi,hoca öğrencilerine ders verirken biz de arkadaşla bir an coştuk,oynayalım dedik.Bir saati de öyle oyunla geçirdik.Havalar bayağı soğuk olduğundan oyun bitince hemen kulübün içindeki sobanın yanına geçtik.Sobada ekmek kızartıyoruz,patates ve kestane pişiriyoruz.Ortamın bu samimiyetini seviyorum.Yeni insanlarla tanışmak da çok hoşuma gidiyor.Son çayları da içtikten sonra üçümüz yürüyerek evlerimize döndük.Gerçi hocanın bisikleti vardı.Biraz ben sürdüm,biraz da diğer arkadaş.Hocaya vermedik bisikletini.Yaramaz çocuklar gibiydik.İnanır mısın çocukluğumdaki o hınzır hali yaşadım bugün.Bu arada hocamla ve diğer arkadaşla yaşlarımız yakın.Biraz da o sebeple hınzır hınzır takıldık.
Bana buradaki tenisi tavsiye eden arkadaşımı özlüyorum.Burada tek tanıdığım oydu ve beklenenden çok erken gitti.Daha yapacağımız çok şey vardı.Gezi planları yapmıştık,kaldı hepsi.Bir de birçok anıyla baş başa kaldım yine.Zor geliyor Ama iyi ki tavsiyesine uymuşum.En azından yeni insanlar tanımamı sağladı.

10 Ekim 2018 Çarşamba

Yeni Bir Başlangıç

Yeni bir döneme giriyorum hatta girdim bile.Artık canım Edirne'mde değil de Kütahya'da yaşıyorum.Burayı kendim tercih ettim.Ankara'ya,Eskişehir'e ve Ege'ye yakınlığından dolayı.Çünkü gerçekleştirmek istediğim birçok aktivite var ve bu civarda bunu daha iyi başarabileceğimi düşünüyorum.Mesela yıllardır hayalim olan Doğu Ekspresi gezisi.Ben o geziyi kafama taktığımda vagonlar bomboştu ah ah.Ama Ankara'ya uzaklıktan ve yanıma arkadaş bulamamaktan gerçekleştirememiştim.Aksilik çıkmazsa bir daha ki aya gideceğim gibi.
Burada ev bulmak büyük dert.Bir ev buldum.İçi çok ferah,eşyaları güzel ve ev sahibim de iyi ama sokak biraz kötü görünümlü.Pek tekin olmaz diyorlar.Bir iki Suriyeli aile yaşıyor diye ve belediyenin yıkımına izin vermediği eski binalar yüzünden diyorlar bunu.Açıkçası hiç dert etmemiştim ama birkaç arkadaşım ve ailem sağolsun ''Nereden buldun bu evi ? '' deyip durdular.Sanki ev vardı da ben bulmadım.Moralimi böyle şeyler bozuyor işte.Yine de evimin tam merkezde oluşuyla gurur duyuyorum.Her şeye yakın.Aklına gelebilecek ne varsa yürüme iki dakika mesafede.Pazara hiç çıkmayan ben burada pazar bağımlısı oldum.Çok güzel oluyormuş pazardan taze taze alışveriş yapmak.Aşırı üşengeç bir insan olarak bu kadar aktif olmak benim için inanılmaz bir şey.Esnaf desen o kadar tatlı ki anlatamam.Konuşmalarına bayıldım.Edirne'de kaç yıl yaşadım bir iki esnaf dışında kimseyle konuşmuşluğum yoktur ama burada dükkanına girdiğim hemen herkesle tanıştım.Çok güzel muhabbetler ettik.İhtiyacım olduğunda hiç çekinmeden gelmemi söylediler.Böyle samimi insanlara ne zamandır denk gelmemiştim.Mutluyum burada anlayacağın.Yarın da ilk nöbetimi tutmaya başlıyorum.İş hayatı başlıyor artık.
Bir arkadaşım var burada yaşayan ama üç ay sonra gidecek.Garip bir ilişkimiz var onunla geçmişten gelen.Beraberken anın tadını çıkarmaya çalışıyoruz işte.Bazen bana garip sorular yöneltiyor.Bazen geçmişteki olaylardan dolayı birbirimize sitem ediyoruz.''Sen bunu demeseydin veya şöyle yapsaydın '' diyerek şimdiki halimizin nasıl olacağını düşünüyoruz.Geçmiş geri gelmiyor.Gelse de yine aynı olurduk.Sonuçta şimdi böyle düşünmemize neden olan ,o zamanki düşüncelerimiz,hayata bakışımız,yaşadıklarımız ve daha birçok şey.Onlar bizi olgunlaştırdı.Yapacak bir şey yok maalesef dostum... 

31 Ağustos 2018 Cuma

Güzel Bir Sürpriz

Öncelikle 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.

Teoman'ın konserinden geliyorum.''Hayatım bu aralar neden böyle gidiyor? '' derken güzel bir sürpriz yaşadım.Hiç haberim yokken bir anda kendimi çığlıkların arasında buldum.Dün lise arkadaşımla buluşmak için sözleşmiştik.30 Ağustos nedeniyle bizim belediye genelde konser düzenlerdi ama bilgimiz yoktu.Amacımız oturup dertleşmekti.Öyle de yaptık.Çokça konuştuk,sorunlarımızı dile getirdik.Daha önce birbirimize bu kadar çok açmamıştık kendimizi.İyi geldi.Derken meydanda bir siren sesi duyduk,saygı duruşu yaptık ve İstiklal Marşı'nı okuduk.Oturduğumuz yer meydanın hemen yanı başı olduğu için çoğu şeyi görüyorduk ama dediğim gibi olaylara ilgisizdik,kendimize dalmıştık.Biz tekrar konuşmaya devam ederken bir ses şarkı söylemeye başladı.Böyle bir mutluluk yok.Hemen toparlandık,iki adım sonra kalabalıklar içerisinde yerimizi almıştık.Bir anda lise yıllarımızı hatırladık.Teneffüslerde bir köşemiz vardı.Kulaklığın bir ucu bende, bir ucu onda ,Teoman'a sardığımız zamanlardı.Sürekli İstanbul'da Sonbahar dinlerdik.Tam bundan söz açtık ki bu şarkı başladı.Birbirimize bakıyoruz.Nasıl mutluyuz,nasıl heyecanlı.Tesadüflerin en güzelini yaşadık.İçimizde ne var ne yok o alanda bıraktık.Sesimiz kısılana kadar eşlik ettik her şarkıya.Bazen şarkının başında birbirimize soruyoruz :'' Bu şarkıyı biliyor musun? '' diye.''Bilmiyorum.'' diyoruz ama Teoman söze girince ikimiz de bülbüller gibi şakıyoruz.
Teoman'ın performansı da mükemmeldi.Bir şarkıda öyle güçlü bir ses çıkardı ki hayran kaldım.Kemanist efsaneydi.Melisa Uzunarslan.Daha önce birkaç performansını video olarak izlemiştim.Canlı izleyince insan daha da hayran kalıyor.Kısaca ekip şahaneydi.Bize çok iyi geldi bu konser.Müziğe bayılıyorum.İnsan üzerinde kısa sürede böyle iyileştirici etki yapan başka bir şey yok bence.Mutluyum şu an.


4 Ağustos 2018 Cumartesi

İnsanlar Gülüyordu De


Size bu toprakları anlatan mükemmel şarkıyla geldim.Cem Karaca'yla geldim...
  
                                      İnsanlar gülüyordu de
                                      Trende,vapurda,otobüste
                                      Yalan da olsa hoşuma gidiyor,söyle

Güzel günleri görebilecek miyiz gerçekten? İçime bir ağırlık çöküyor.Gülmek bu kadar zor olmamalı.Saygı,sevgi,hoşgörü ,bunlar zor şeyler değil.Peki neden bu konularda sınıfta kalıyoruz? Niye sürekli geriye gidiyoruz? Ah insanlık ... Bıktım.

22 Temmuz 2018 Pazar

Kim Kwang Seok

Kim Kwang Seok ...

Güney Kore'de 90'lı yılların efsanevi sesiymiş kendisi.Lakabı ''Şarkı söyleyen şair'' miş.Şarkılarındaki hüzne,aşka ulaşmak için bir kere dinlemek bile yetiyor .İnsanı peşinden öyle bir sürüklüyor ki gitmemek imkansız.Acı olansa ,32 yaşında intihar etmiş olması.Hayatının belki de en güzel döneminde...En azından müzik hayatı olarak zirve yaptığı bir dönemde.
Koreliler bir sabah ölüm haberiyle sarsılmış.Haklı olarak kimse inanamamış.Zaten ölümünün intihar değil cinayet olduğunu düşünmüşler.Şüpheli birtakım şeyler varmış.Fakat dosya intihar denilerek kapanmış.Yıllardır Koreliler onun anısına çeşitli etkinlikler yapıyorlarmış.Sokaklarda onun resimleri çiziliymiş.O kadar mutlu ki o resimlerde insan öldüğüne inanamıyor.


Heykeli

Sanatçını memleketinde adına bir sokak yapılmış ve o sokakta heykelinden tutun da duvar resimlerine kadar her şey varmış.Ayrıca sokak sanatçıları ara ara toplanıp onun anısına şarkılarını söylüyorlarmış.Gidip görmem gereken yerlere bu sokağı da ekliyorum artık.



İşte ben de sabahtan beri onun şarkılarını dinliyorum.Canım hiçbir şey yapmak istemiyor ve bu şarkılar bu moduma çok uyuyor.İki şarkısını çevirdim.Beğendiklerimi de çevirmeye devam etmeyi planlıyorum.Kafam dağılıyor en azından.Şimdi de birkaç şarkısını buraya bırakıyorum.
                          
                                        





*Görseller Google'dan ...

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Trafik Canavarı ...

Mezun olalı iki hafta oldu.6 yılı devirdim de geldim.Şimdi atamaları bekliyorum.Uzmanlık sınavına hazırlanıyorum.Okulun çıkardığı birtakım pürüzler var ,bakalım hallolacak mı ? Diplomamızı basmamışlar henüz ve haftaya perşembeye kadar tüm belgelerin Ankara'ya ulaştırılması gerekiyor.Eğer yetişmezse güzelim büyük atamayı kaçıracağız.Okul son kazığını da attı bize... Aileme dün durumu anlatıyorum,''Ben ne yapayım'' diyorlar :/ Ne diyeceğimi şaşırdım.Sanki onlardan bir şey yapmalarını isteyen oldu,sadece beni anlamalarını beklemiştim...Aile evi bir yerden sonra çekilmiyor.Alışmışım tek başıma yaşamaya,dayanamıyorum şimdi.Bir an önce atanıp yerleşsem diye beklemem bundan.Zaten onlar da beni çok çekemiyor hahah haksızlıklara sesimi çıkarttığım için,yanlışlarına hata yapıyorsunuz dediğim için ... Bunları da öyle isyan ederek değil gayet makul açıklamaya çalışıyorum ama dayanamıyorlar.
Bugün direksiyon sınavım vardı.Kaldım.Tüm eğitimleri çok güzel tamamlamıştım ama bugün kaldım.Çok iyi yaptığım bir manevradan kaldım üstelik.Ama kalmaktansa sinirimi bozan başka şeyler oldu.Okul geçidi güzergahında maksimum 30 km hızla gitmemiz gereken yerde bana gaza bastırıp sollama yaptırdılar.''Burası okul geçidi,30 km hızla gitmem gerek,yapamam dediğinizi '' dedim ve beni savunması gereken sürücü kursu hocası '' Onlar ne derse onu yap'' dedi.E o zaman eğitimi ben neden alıyorum.İstediğim her yerde hız yapayım diye mi ? Eğitimlerde yanlışlıkla 31'e çıktığımda niye bana yanlış yapıyorsun,biraz yavaşla dediniz.Bunun için miydi? Kurallara çok önem veren bir insanım ve nasıl olması gerekiyorsa öyle yapmaya özen gösteririm ama daha baştan böyle bir şeyle karşılaşınca şok oldum.Aa bir de bana iyilik yaptıklarını sanıp müdahale etmeleri yok mu ? Siz söylemeseniz de yapacağım ben onu.Neyin derdindeler anlamadım.Neyse sondan bir önceki yerde hata yapmam kötü oldu.Artık bir sonraki sınava hallederim.Umarım bu sefer her şeyi olması gibi yaptıran gözetmenlere denk gelirim.Aşırı hız nedir ya, hala sinirim geçmedi bu duruma ...


20 Nisan 2018 Cuma

Ukrayna Halk Müziği

Akşam saatlerinden beri bir şarkıya taktım ki sormayın.Rusça diye dinliyordum meğer Ukraynacaymış.Halk müziği ,zaten sözlerinden anlaşılıyor.Nasıl içime işleye işleye söylüyor sanatçı bir bilseniz.Rusça ve Ukraynaca ile hiçbir alakam olmamasına rağmen yüz bin kere(!) dinleyince şarkıyı ezberledim.Dayanamadım burada da paylaşmak istedim.


İyiyim bu aralar.Yeni bir staja başladım.Günlerim çok yoğun ama eğlenceli geçiyor.Geçende de Hüsnü Arkan'ın konserine gittik arkadaşımla ama hep eski şarkıları söyledi.Ezgi'nin Günlüğü'nden kalma şarkıları yani.Anlıyorum aslında,dinleyicilere ayak uydurmaya çalışıyor ama güzelim şarkılarından da söylese,araya sıkıştırsa keşke.Yine de çok güzel vakit geçirdim.Birkaç arkadaşla rastlaştık.Masamıza davet ettik.Özlem giderdik.Yalnız konserin sonuna kadar kalamadık.Belirtilen saatten 45 dakika sonra çıkmaları,saat on iki olduğu halde henüz yeni ara vermiş olmaları ve ertesi gün çalışacak olmamızdan dolayı dayanamadık.Haftasonu olsaydı o konser ah ah . 
Bisiklet turumu da hala yapamadım.Bu hafta ya da bir sonraki haftaya umarım.Bahar yorgunluğu ve iş yorgunluğu çok fena çöktü üstüme.Sabahları zar zor uyanıyorum.Neyse ki haftasonu gelebildi.Bol bol uyurum artık.Benden şimdilik bu kadar,uyku lafını açtım esnemeye başladım.İyi geceler ^^

3 Nisan 2018 Salı

Süper Güçlü Kırmızı Ceket

Bahar benim için tam anlamıyla geldi.En sevdiğim kırmızı ceketimi giymeye başladım.Ne zaman o ceketi giysem kendimi dünyanın en güçlü insanı gibi hissediyorum.Sanki süper güçlerim varmış gibi oluyorum.İlginç bir şekilde içim cıvıl cıvıl oluyor.Ayrıca bu hissi yaşatan her yerde açan sarı
hindibalar.O çiçekle ilgili müthiş bir anım var.Ne zaman her yeri kaplasalar o anlar aklıma gelir.Bir de o çiçeğin anlamı.''Sana aşkımı sunuyorum'' demekmiş ve ezilseler bile tekrar eski hallerine dönebiliyorlarmış.Aşk gibi işte.Karşı taraf ne kadar zorlarsa zorlasın aşık olduğun süre boyunca pes etmeden devam edersin.Sonra bir an gelir yılmış olursun ama o an öyle çabuk gelmez.İnatla tutunursun küçücük bir şeye bile.Ne zamanki kalbin,beynin yorulur bırakıverirsin.Son zamanlarda kadınların nasıl çok sevse de vazgeçebildiğini anladım.Bir nokta var ve oraya ulaşınca kafada her şey bitiyor ama bu bitişi kabullenme ve uygulamaya geçirme aşamasıyla biraz daha zaman geçiyor.Ufak bir şey olsa da ondan vazgeçmemi önlese diye umut ediliyor ya da tam tersi bir şey olsa da kolaylaştırsa vazgeçmemi deniliyor.Öyle işte.Gözlemlerim bu yönde,ne kadar doğru bilemiyorum.

Gelelim son zamanlardaki bana.Etkinliklere katılıyorum.Arkadaş buluşmalarına gidiyorum.Yakında bir konsere gideceğim.Nisanın sonlarına doğru Ankara'ya gitmeyi planlıyorum ama okulda bir engel çıkmazsa.Üç yıl önce de tam bu ayarladığım tarihte gitmiştim.Bayılıyorum aynı planların aynı zamanlara denk gelmesine.Olayı benim için daha unutulmaz yapıyor.
Bu aralar tek sıkıntım bisiklet turu düzenleyememiş olmam.İki haftadır aralıksız yağmur ve dolu yağdı.Benim en sevdiğim yerler nehirlerin taşmasıyla su altında kaldı.O yüzden güneşin biraz daha toprağı ısıtmasını bekliyorum.Sonra hem bedenimi hem ruhumu özgür bırakacağım.Geçen hafta o kadar ihtiyacım vardı ki bu tura.Öyle bunalmıştım ki bazı olaylardan dolayı.Bir türlü çözülmeyince kendimi bisiklet turuyla rahatlatmayı planlamıştım ama yapamadım.Mecburen gidip yüzleştim.Daha mı iyi oldu yoksa kötü mü bilmiyorum.Şu an bildiğim tek şey artık bazı şeylere hazır olduğum.Hazırım ama böyle olmayı istemezdim.Neyse hayat devam ediyor.Kırmızı ceketimi giyip süper güçlerimle oynamalıyım.


30 Ocak 2018 Salı

Bilmiyorum Ne Olacak ...

Bilmiyorum ne olacak ...

İçimde garip duygular var.Aslında eğlenceli bir haftasonu geçirdim.Dün de çok değişik bir rüyayla uyandım ve rüyada gördüğüm kişiye bunu anlattım.Anlatırken eğlendim.Zaman hep dursun istedim.Ama şubat geldi,çattı.Günler çok daha başka geçecek artık ve benim buna alışmam gerekecek.Sessizlik hakim olacak hayatıma.Gördüğüm rüyaları içimde tutacağım.Başımdan geçen garip olayları anlatamayacağım.Kızgımlığım daha da artacak.Sakinleşmem uzun sürecek.Kendimi üzeceğim bazen,ağlayacağım hatta.Özleyeceğim de bazı bazı.Aklıma gelecek birkaç ayrıntı.Susacağım,yutkunacağım.Bir şarkı çalacak ve gözlerim bir yerlere dalıp gidecek.Zaman ilerleyecek ve birgün bitecek.Bittiğinde nasıl olacak her şey? Bittiğinde ben nerede olacağım? Çabuk geçmelisin zaman.Bu sefer gerçekten göz açıp kapayıncaya kadar geçmelisin.


4 Ocak 2018 Perşembe

Özürsüz İnsanlar

Çok sıkıldım blog.Bugün insanlardan cidden nefret etme noktasına geldim.Sinirlerimi durduk yere bozuyorlar.İnsansız bir yere gitmek istiyorum artık.Başıma gelen birkaç olayı anlatayım da haklı mıyım,değil miyim sen karar ver.
Geçen hafta,nöbet ertesi kantinden simit vb. aldım ve tam ayağa kalktım ilerliyorum.O da ne?Sırtımda bir sıcaklık.Adamın biri bana çarparak sırtıma çay döktü.Kazadır anlarım ama insan özür dilemez mi? Bana dediği şey ''Sen de suçlusun.'' Ağzım açık kaldı.''Ne diyor bu adam?'' diyorum içimden.Adama da kızdım ''İnsan bir özür diler ''dedim.Ama suç bende ,sırtımda neden gözlerim yok ki? 
Bugünkü olay da yine kantinde geçiyor.Tam çayımı aldım ve sadece gövdemi döndürdüm ve pat.Kadının biri bana çarptı.Üstelik o alan sadece çay ve kahve alanı.Yani belli orada olan birinin elinde sıcak şeyler olacağı.Neden insan o yerden geçmeye çalışır ki ?Neyse çay elime döküldü ve ben bir anlık can acısıyla bağırdım.Kadın özür dilemeden yok oldu hemen.Kantinci kadın :'' Yanmamıştır yeeaaa '' diye bir yorum yaptı.Sinirlerim gerildikçe gerildi.Kantinciye ''Yandım'' diye bağırdım.Kadın ''Bana ne söylüyorsun,ben mi yaktım elini'' diyor.Şaka mısınız ya ? Cidden bu olanlar şaka mı? Nefret ettim insanlardan bugün.Biri beni yakar,diğeri saçma bir yorum yapar.Güzel dengemi böyle alt üst ettiler, sağolsunlar.
Evet gelelim bombayı patlatan olaya.Tüm bunlara sabrettim.''Boşver Feta,takma kafana ''dedim.Ama insanın içinde bir şey kalıyor ve onu da ufacık bir şey bile tetikleyebiliyor.Bana da öyle oldu.Yemeğimi mutsuz mutsuz yedim.Sporumu ihmal etmek istedim bugün.İsteğim azaldı anlayacağınız.Ve bir arkadaşım da hoşlanmayacağım bir konu açarak bombayı patlattı.Niyeyse içimdeki tüm bombaları aniden patlatabiliyor bu şey.Şimdi de insanları sevmiyorum diye ağlıyorum.Onlar da bana bayılıyordu zaten.Aa bir de kendime kızıyorum.Daha önce yazmışımdır sonunun nasıl olacağını bildiğim bir şey yapacağımdan.Yaptım ve gördüm o sonu.Şimdi madem içimdeki her şeyi döküyorum diye onu da ortaya çıkardım ve bir de onun için kızıyorum kendime.Sonunu biliyorsan düşünüp üzülmeyeceksin.Bu kadar basit aslında.


Bu aralar sürekli Tom Waits dinliyorum.
İyi dinlemeler ...