Son zamanlarda Uzakdoğu müziklerine sardım.Uzun zamandır bu denli ilgilenmiyordum.Anladım ki sadece bu müzikler veya bu dilde izlediğim şeyler beni dünyadan koparabiliyor.Gerçek hayattan uzaklaşmak için birebir ya da biraz nefes alıp tekrar hayata adapte olabilmek için.Yıllar önce neden bu denli uğraştığımı anladım.Gerçek dünya acımasız çünkü.Gerçek dünya kötülüklerle dolu.Her gün insanların sahteliklerini gören biri için dayanılmaz oluyor bu gerçek dünya.O yüzden de oyalanacak bir şey lazım.Gerçeklerden bir nebze de olsa uzaklaştıracak bir şey lazım.Ben bunu Uzakdoğu kültürüyle sağladım.Japonca,Korece öğrenmeye başladım.Lisenin sonlarında,üniversitenin başlarında dizi,anime izledim.Ama en iyi gelen şey tabii ki de müzik oldu.Bu aralar da eski şarkıların günümüz sanatçıları tarafından söylenen versiyonlarını keşfetmekle meşgulum.Aslında bir yandan kitap bitiriyorum,bir yandan tarihi araştırmalar yapıyorum.İşte arada da şarkı keşfetmekle oyalanıyorum.Bir yandan çeviri yapmak da istiyorum ama şimdilik bu konuda üşengeçliğim üzerimde.Bir ara o hava da gelir herhalde :) Şimdi geçen gece keşfettiğim şarkıyı paylaşayım.Sesi bir Yim Jae Bum'unki kadar olmasa da yine de sevdiğim türden :) İnsanı en neşeli anında üzer bu şarkılar cidden.
Orijinal hali Shin Seung Hoon'a ait ama ben Jung Joon Young'a daha çok yakıştırdım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder