Candy

Candy

13 Haziran 2016 Pazartesi

Sözlerin Etkisi Yadsınamaz

'' Herhangi bir şekilde ulaşabileceğin şeylerin beyninde yer etmesine izin verme.Bırak kafan boş kalsın.Hard disk doldukça yavaşlar.Boşalt gereksiz şeyleri ''demişti lisedeki bir öğretmenim.Aslında o da bunu ünlü bir fizikçinin ya da düşünürün sözünden uyarlamıştı.İşte böyle bir şeyi hiç işitmeseydi kulaklarım diye düşünüyorum yine.Bu sözlerden sonra kendime öyle bir reset attım ki hala toparlayamıyorum.Okuduğum,izlediğim hemen her şey direk beynimde yer edinirdi önceden.Yıllarca unutmazdım o bilgileri ama artık öyle olamıyorum.Beynim o sözlere nasıl takılıp kaldıysa sürekli reset atmaya devam ediyor.Çok yanlış algıladı beyin kıvrımlarım bence.Kastedilen bu değildi sanki.'' Gereksiz bilgileri at ''  mesajı vardı o sözlerde.Halbuki ben gerekli gereksiz ne varsa sildim süpürdüm.Şimdilerde severek okuduğum,izlediğim şeyleri kısa bir süre içinde hatırlayıp sonrasında unutuyorum.Aslında bu bilgilere hemen ulaşabilirim,teknoloji gelişti ne de olsa ama beyin gibi değil işte hiçbir kaynak.''Direk hatırlamak varken neden uğraşayım '' diyorum ve bu sefer de tamamen karanlık dehlizlerde kayboluyor o güzel şeyler.Bu sözlerin etkisini üzerimden artık kaldırmalıyım.Hafıza sarayı gibi şeylerle mi olur yoksa kendim mi bir yöntem bulurum bilmiyorum ama bu aşılacak.

Yine aynı şekilde lisedeki bir öğretmenimiz geçmişteki bir öğrencisinden bahsetmişti.Gördüğü tüm plakaları ezberliyormuş çocuk.Buna da farkında olmadan takılmıştı kafam.Bir süre sonra plaka okuyup ezberler oldum.Neyse ki bunu atlattım kısa sürede.İlk hocamın dediklerinin de etkisi çok tabii bu olayda :D


Öyle mi dersin ? :P





Melankoli Genimiz

Bizim ülkedeki insanların geni bozuk bence.Fazladan bir gen var diye düşünüyorum.Adına da melankoli geni dedik bir arkadaşla.Ne çok alışmışız her şeyde üzülmeye,dertlenmeye.İki dakika mutlu olsak onu kendimize çok görüp, ''ya acayip mutlu oldum, ülkemin insanına ayıp ''deyip hemen bir şeyleri  kendimize dert ediniyoruz.Bazen geçmişe dair bir şeyi düşünüyoruz,bazen geleceğimize dair.Ama o mutluluğu bozacak bir şey illaki ortaya çıkıyor.Lisede edebiyat öğretmenlerimizden biri şöyle bir şey demişti: 
- Şimdi en işlek caddeye gitseniz ve birinin bağıra çağıra ağladığını görseniz, ''ah vah edip,bir derdi var belli ki'' deyip ona üzülürsünüz.Yine aynı caddede sesli bir şekilde kahkaha atan birini görseniz,''bu ne yapıyor ya,deli mi ? '' deyip ayıplarsınız- demişti.
Ne kadar da haklı olduğunu o konuşmayı yaptıktan sonra insanları gözlemleyerek iyice anlamıştım.Cidden hepimiz öyleyiz.Mutluluğa bir alerjimiz var sanki.Kendimize yakıştıramıyoruz.Mutlu olmak,gülmek burada yasak.Ağlamalısın,acı çekmelisin ki o etrafında mavimsi ışıklar saçarak gelen kahraman seni kurtarsın.Yok canım,gelmez o,bekleme.Film veya kitap değil bizim hayatımız.Sen kendin mutlu olmaya çalışmadığın sürece kimse seni gelip mutlu edemez.Ancak başka bir yalana aldanmış olursun.Kısa süreli mutluluklar yaşarsın belki ama kısa süreli.Sonra hoop masal biter.Gökten üç elma düşer belki aklın başına gelir diye.Ama akıl başa zor gelir.Genimiz bozuk dedim ya.Biz de melankoli geni var fazladan,nabeerr ...


Great Teacher Onizuka ^^ 


10 Haziran 2016 Cuma

İç Dökme Seansı

Endişelerim yerini kırgınlığa,kızgınlığa bıraktı.Kırgınım şu an tüm dünyaya.Aslında sadece bir şeye kırgın olmam, tüm dünyaya kırgınmışım gibi etki ediyor bende.Dünyanın suçu yok.Ben böyleyim,ne yapayım ? Ufacık bir şey bile kırsa kalbimi,herkes kötü olur benim gözümde.Herkesin kötü olduğu o durumda da elimden bir şey gelmiyor açıkçası aptal gibi ağlamaktan başka.Gözyaşları önce endişeler için akıyor,sonra kırgınlık için.Kızgınlık evresine geçince de -bu da kırgınlıktan yaklaşık 60 saniye sonra oluyor- bitiyor her şey.Bir üçlemenin daha sonuna geldik.Normale dönme vakti şimdi...






Ağlasam sesimi duyar  mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma,ellerinizle ?


                                                       Orhan Veli-Anlatamıyorum

Johnny Cash ve Walk The Line

Mükemmel  bir film izledim.İçim içime sığmıyor.Johnny Cash...Efsanesin.
Biyografi türündeki her şeye bayılırım.Johnny Cash'in hayatını anlatan ''Walk The Line '' filmini şiddetle tavsiye ediyorum.Biyografi sevenler bayılacaktır eminim ve tabii ki Johnny Cash  severler.Nasıl bir hayat yaşamış,nasıl da güzel sevmiş,sevilmiş.Çocukluğunda babasıyla yaşadığı sorunlar,kariyerinin zirvelerine tırmanırken bulaştığı uyuşturucu derken hayatı bir bataklığa saplanmış.Tam o anda yetişen June (ikinci ve son eşi) sayesinde tekrar ayağa kalkmış ve müziğe geri dönmüş.Şimdi burada hayatını veya filmi anlatmamın bir manası yok aslında.Google'a yazınca çıkıyor zaten.Benim söyleyebileceğim tek şey ,bu gece bu filmin beni çok etkilemiş olduğu ve içimde bir şeylerin kıpırdandığını hissetmem.Uzun zaman olmuştu böyle içim kıpır kıpır olmayalı.Yanlış insanlar çıkmasın da karşıma ben böyleyken,aman :D

Filme adını veren şarkıyla bu yazıyı bitireyim.İyi dinlemeler ^^

                               Johnny Cash- I Walk The Line





8 Haziran 2016 Çarşamba

Yakınlar,Uzak Oldu

Tatilim başladı,evdeyim artık.Daha düne kadar eve dönmek istemiyordum.Arkadaşlarımla cidden çok eğlenceli vakitler geçirmiştik bu son hafta ama bugün eve dönünce farklı hislere kapıldım.
Geçenlerde depresif hallere girmek üzereydim.Kendimi hiçbir yere ait hissedemiyordum ama öyle değilmiş.Her yer sahiplenebildiğim kadarıyla benim.Bu güzel işte.Kim nereden bilecek neresinin bana ait olduğunu ya da kimin bana ait olduğunu? Hepsi aklımın ve kalbimin derinliklerinde saklı, huhuuu bundan güzel bir şey mi var ? Böyle diyorum ama kesin yine geri gelecek o duygu akımı.
Hayatıma bakıyorum da gerçekten birçok insanla hoş vakitler geçirebiliyorum ama yalnız kalıp düşündüğümde çoğu hayatımda kısa süre kalacak insanlar.Herkes eninde sonunda bir yerlere dağılıyor,dağılacak.Lise arkadaşlarım mesela, her ne kadar görüşmeye çalışsak da her tatilde git gide eksiliyor sayımız.Üniversite arkadaşlarımla şimdilik çok iyiyiz ama mezun olduğumuzda herkes gibi hayat kavgasına karışacağız.Sonra çoğu evlenir.Kimsenin birbirinden haberi olmaz.Aile için de bunlar geçerli.Ne zamana kadar birlikte yaşayacağız ki ? Ben bu yıl ayrı yaşamaya başladım bile.Abim de evlenir iki yıl içinde.Kardeşim de gider bir yerlere.Bir ağacın dalları gibiyiz her birimiz.Dallar büyüyor,yeni dallar oluşturuyor.Hepimiz gittikçe uzaklaşıyoruz.Her insan çevresindeki insanlardan uzaklaşırsa eğer bu da bir fırsat aslında.Aynen,bu şimdi geldi aklıma.Uzaklaşan herkes aslında farklı olan birine yaklaşıyor demektir.Waoow matematiksel bir şey var burada.Bir şarkıda geçiyordu '' Yakınlar,uzak oldu '' diye.Buna göre uzaklar da yakın olabilir.Kesinlikle bu böyle olmalı.Şu an yeni bir şey keşfetmiş gibi hissediyorum.Çok mutlu oldum birden heheh.Hayatta her şey olasılıktan mı ibaret yani ? Gece gece benim devreler yandı sanırım.Neyse bugün,bu gece mutluyum.Uzakların yakın olmasını bekleyeyim heheh ya da biraz yakınlara gideyim de çok beklemek olmasın :D

1 Haziran 2016 Çarşamba

Kırıklarını Aldırdım Kalbimin

Son birkaç gün o kadar tempolu geçti ki yorgunluktan ölüyorum.Bu günü evde geçirmek istiyorum ama bir arkadaş buluşması daha yapacağız gibi görünüyor.
Dün zaten kısa olan saçlarımı bir kez daha kestirdim.Geçen yıldan beri kestirip duruyorum.Aklıma geçen yıl abimin dediği laflar geliyor :'' Bir kız kendine niye böyle bir eziyet eder ki ? '' Bana eziyet gibi gelmiyor.Kuaför masasına oturup gözlerimi kapatınca,kırt kırt makas sesleri arasında değişik duygulara kapılıyorum.Hatta utanmasam hepsini kes diyeceğim,makasın sesi kesilmesin diye.Bu sefer sadece kırıklarını aldırdım saçımın.İki parmak kadar.Pek bir farkı olmadı ama arkadaşlar fark etti.'' Canı sıkıldıkça saç kestiriyor '' dediler,aldırmadım.Can sıkıntımı saçlarımdan çıkarmayacak kadar mantıklı biri olduğumu düşünüyorum.
Geçenlerde birgün kararımı bozdum.İyi ki bozmuşum çünkü ne kadar ilerlediğimi gördüm.Kendime bir '' Vayy be '' dedim.Karar ve istek birlikte olmalı diyordum ya.Benim içimdeki istek sönmüş.O yüzden de kararı uygulamışım uygulamamışım fark etmiyor artık ama bir daha bozulacağını da hiç sanmıyorum. 
Dün gece uyuyamadım.Döndüm durdum sağa sola.Sonra ''Aman boşver '' diyerek başladım beni üzen,sinirlendiren,canımı sıkan vb. durumları,insanları boşvermeye.Hatta ''Boşvermişim Dünya'ya '' şarkısını indirdim,fon yaptım kendime.Uyuyunca rüyalarımda da devam etti boşverdiklerim. 
''Aman Feta,boşver. ''