Hafif bir kahvaltıdan sonra hazırlanıp çıktım.Önce bankaya uğramam gerekiyordu ama öğle tatili saati yaklaşmıştı.Yine de şans benden yana oldu ve tam vaktinde yetişip işimi halledebildim.Her zamanki gibi bisikletçime doğru koşar adım yürüdüm.Suratımda anlamsız bir sırıtış vardı.Bana elindeki en güzel bisikleti verdi.Bandanamı ve güneş gözlüğümü taktım,şarkımı açtım,yola koyuldum.Böyle zamanlarda kendimi artist gibi hissetmem gerek :D Yollar boştu.Son seferimden sonra tövbe etmiştim zaten cuma ve haftasonları çıkmayacağım tura diye.Arabalarla uğraşılmaz.Neyse sakin sakin sürdüm bisikleti.Böyle bir rahatlık yok.İnsana azalan özgüvenini geri getirtiyor bisiklet sürmek.Benim için öyle en azından.Kafamdaki tüm düşünceler bir anda yok oldu.Tüm yol boyunca şarkılara eşlik edip sırıttım.Kent ormanına girmeyi de ihmal etmedim.Orada taşlara oturup ayaklarımı boşluğa uzattım ve derin bir oh çektim.Mutluydum.
Tekrar yola döndüğümde bir anıtla karşılaştım.Normalde kapısı kapalı bir yer olduğundan dikkat etmemiştim ama Balkan Savaşları sırasında şehit düşen jandarmalar için yapılmış bir anıttı.İçeri girip biraz dolaştım.Modum biraz değişti oradan çıkınca.Hedefime ulaştığımda tekrar neşem yerine gelmişti.Birkaç fotoğraf çekiminden sonra her zamanki mekanıma oturdum ve bir çay içtim.Yine duygulandım.Oraya oturunca duygulanıyorum işte.Aklıma bir sürü şey geliyor sonra uçup gidiyorlar tabii.Anılarımı zaman zaman hatırlatan şeyleri seviyorum.
Geri dönerken içimden hiç ara sokaklara girmek gelmedi.Doğru bisikletçime gittim.Bisikletin kullandığım en iyisi olduğunu söyledim.Benden az ücret aldı :) Sevinçli sevinçli dolandım çarşıda.Sonra bir yer buldum,oturdum ve kitap okumaya başladım.Mekanda bir anda Henry Mancini 'nin Moon River'ı çalmaya başladı.Daha geçenlerde kafama takılmıştı.Hemen dikkat kesildim ve müziğin akışına bıraktım kendimi.Yine duygulandım.Bu aralar böyleyim sanırım,geçmiyor.Bazı şeyleri düşündüm orada otururken.''Hata mı yapıyorum acaba ?'' dedim kendime.Bazı şeyleri değiştirebilecekken olduğu gibi bırakmayı seçiyorum,niye? Biraz bunun üzerine kafa yormalıyım.Mekandan kalktım,ara sokaklara daldım.Sonra bir yerden taze ekmek kokusu geldi.Kokuyu takip edip fırını buldum.Kokunun beni oraya getirdiğini söyleyince fırıncı kadın güldü,sevindi ve bana en sıcağından bir ekmek verdi.Ucundan yiye yiye evin yolunu tuttum.
Çok iyi geldi bugün bana.Huzurla doldum.Eğlendim.Birazdan kahvemi de içerim ve günü güzel bir şekilde tamamlamış olurum.Güzel günler herkese ...