Candy

Candy

23 Ekim 2017 Pazartesi

Özgürleştiren Etkinlik

Böyle bir mutluluk yok.Hayatımda beni en özgür hissettiren eylem bisiklet sürmek.Tabii müziksiz olmaz.Dünden planımı yapmıştım,artık bu ayrılığa bir son vermem gerekiyordu.Aylar oldu ve ben ne aylak mekanlarıma gidebildim ne de bisiklet sürebildim.Bugün bu yüzden benim için çok büyük bir gündü.
Hafif bir kahvaltıdan sonra hazırlanıp çıktım.Önce bankaya uğramam gerekiyordu ama öğle tatili saati yaklaşmıştı.Yine de şans benden yana oldu ve tam vaktinde yetişip işimi halledebildim.Her zamanki gibi bisikletçime doğru koşar adım yürüdüm.Suratımda anlamsız bir sırıtış vardı.Bana elindeki en güzel bisikleti verdi.Bandanamı ve güneş gözlüğümü taktım,şarkımı açtım,yola koyuldum.Böyle zamanlarda kendimi artist gibi hissetmem gerek :D Yollar boştu.Son seferimden sonra tövbe etmiştim zaten cuma ve haftasonları çıkmayacağım tura diye.Arabalarla uğraşılmaz.Neyse sakin sakin sürdüm bisikleti.Böyle bir rahatlık yok.İnsana azalan özgüvenini geri getirtiyor bisiklet sürmek.Benim için öyle en azından.Kafamdaki tüm düşünceler bir anda yok oldu.Tüm yol boyunca şarkılara eşlik edip sırıttım.Kent ormanına girmeyi de ihmal etmedim.Orada taşlara oturup ayaklarımı boşluğa uzattım ve derin bir oh çektim.Mutluydum.
Tekrar yola döndüğümde bir anıtla karşılaştım.Normalde kapısı kapalı bir yer olduğundan dikkat etmemiştim ama Balkan Savaşları sırasında şehit düşen jandarmalar için yapılmış bir anıttı.İçeri girip biraz dolaştım.Modum biraz değişti oradan çıkınca.Hedefime ulaştığımda tekrar neşem yerine gelmişti.Birkaç fotoğraf çekiminden sonra her zamanki mekanıma oturdum ve bir çay içtim.Yine duygulandım.Oraya oturunca duygulanıyorum işte.Aklıma bir sürü şey geliyor sonra uçup gidiyorlar tabii.Anılarımı zaman zaman hatırlatan şeyleri seviyorum.

Geri dönerken içimden hiç ara sokaklara girmek gelmedi.Doğru bisikletçime gittim.Bisikletin kullandığım en iyisi olduğunu söyledim.Benden az ücret aldı :) Sevinçli sevinçli dolandım çarşıda.Sonra bir yer buldum,oturdum ve kitap okumaya başladım.Mekanda bir anda Henry Mancini 'nin Moon River'ı çalmaya başladı.Daha geçenlerde kafama takılmıştı.Hemen dikkat kesildim ve müziğin akışına bıraktım kendimi.Yine duygulandım.Bu aralar böyleyim sanırım,geçmiyor.Bazı şeyleri düşündüm orada otururken.''Hata mı yapıyorum acaba ?'' dedim kendime.Bazı şeyleri değiştirebilecekken olduğu gibi bırakmayı seçiyorum,niye? Biraz bunun üzerine kafa yormalıyım.Mekandan kalktım,ara sokaklara daldım.Sonra bir yerden taze ekmek kokusu geldi.Kokuyu takip edip fırını buldum.Kokunun beni oraya getirdiğini söyleyince fırıncı kadın güldü,sevindi ve bana en sıcağından bir ekmek verdi.Ucundan yiye yiye evin yolunu tuttum.
Çok iyi geldi bugün bana.Huzurla doldum.Eğlendim.Birazdan kahvemi de içerim ve günü güzel bir şekilde tamamlamış olurum.Güzel günler herkese ...


12 Ekim 2017 Perşembe

Beni Bekleme Kaptan

Bu aralar çok duygusalım nedense.Bir anneyi kuvözdeki bebeğini severken görünce gözüm doluyor mesela ya da otobüs şoförü ambulansa iki üç saniye yol vermedi diye ağlayasım geliyor,gözlerim dolu dolu oluyor.Tüm bunların altında yatan nedeni merak ediyorum.Öyle boş yere olmaz gözlerimin dolması.Hepsini birbirine bağlayan bir çizgi var.İşte bugün buldum bunu.Yaşam ve ölüm.Bir yanda küçücük,hayata tutunmaya çalışan kuvözde bir bebek,diğer yanda hayatın ne olduğunu öğrenmiş,mutluluklar yaşamış,hüzünler tatmış ve her şeye rağmen ölümden kurtulmak için çabalayan bir can.Tüm bunların arasında benim kendi hayatımı düşünmem gözlerime yaşları dolduran şey oldu sanırım.Bazı güzel şeyleri yaşayamayacakmışım gibi hissediyorum son zamanlarda.Bazı şeyler yarım kalacak gibi.Ama eminim her insan için bu böyle.Hep bir şeyler yarım kalacak,hayat bu şekilde sürecek.Bir yanda yaşam olacak,diğer yanda ölüm...




Çok yorgunum,beni bekleme kaptan
Seyir defterini başkası yazsın
Çınarlı,kubbeli,mavi bir liman
Beni o limana çıkaramazsın
                                    Nazım Hikmet



5 Ekim 2017 Perşembe

İçimden Geldi

Fark ettim de insan kötü zamanlarında daha çok şey düşünüyor.Hayatın anlamını o zamanlarında daha çok irdeliyor.Ama hayat normal akışında ilerlerken hiç aklımıza gelmiyor böyle sorular.Bazen oturup saatlerce düşünmek istiyorum eskiden olduğu gibi ama bir başlık açamıyorum,konuya giriş yapamıyorum.Yapsam da biraz sonra ''zamanında çok düşündün her şeyi boşver ,boşverip yaşa'' deyip geçiyorum.Yanlış yapıyorum.Boşvermek aslında hayattan elimi eteğimi çektim demek.E böyle bir şey yapmadığıma göre tekrar bazı şeyleri gündemime getirmeli ve irdelemeliyim.Bu aralar kendimi sorguya çekmeliyim.Bazı davranışlarımı sorgulamalıyım ve altta yatan nedeni bulmalıyım.Bunca yıl yaptığım bu öz eleştiriler aslında hep aynı kapıya çıktı ama yine devam edeyim,belki bu sefer farklı bir şey çıkar ortaya.

Bu sabah feci bir boğaz ağrısıyla uyandım.Sesimi değiştirmişti.Böyle giderse sonum kötü.Oysa kendime çok iyi bakıyorum.Her gün zencefilli limonlu çay yapıp içiyorum.Bol c vitamini alıyorum.Daha ne yapayım anlamadım ki.Geçen hafta boğazımda sürekli yutkunma ihtiyacı ve geniz akıntısı hissedince doktora gittim,kronik faranjitsin dedi ama henüz hastalık yok dedi.Kronik bir şeylere fena uyuz olurum.Bu kronikliği yenerim ben dedim ama halim bugün ortada :D Sesim tamamen yok olmasa bari...

Geçende üstlerimden çok güzel övgüler aldım.Ömrüm boyunca zor anlarımda hatırlayıp mutlu olurum artık.''Vay be Feta sen neymişsin ''derim kendime.Acil stajında ayın internünü seçmeye başlamışlar ve ben bunu tesadüfen  sosyal medyada gördüm.Bizim zamanımızda böyle bir şey yapmamıştınız diye sitem etmiştim ama bana ''sen yılın internüsün'' dediler.Böyle bir mutluluk ben görmedim.Sevdiğim insanlardan övgü almak beni inanılmaz motive ediyor,çok sevindiriyor.Ertesi gün rastlaştık onlarla ve bana ''Acildeki ruhunu asla kaybetme''dedi içlerinden biri.Kaybediyorum açıkçası çünkü o ruhum orada çalıştığım insanlarla öyle coşup kabarmıştı.Sonraki stajda ne kadar öyle olmak istesem de üstlerin kötü davranışlarından bir türlü havaya giremedim.Nöbet arkadaşlarımla kendi çapımızda dalgalarını geçip kendimizi eğlenceye vurduk yoksa çekilmezdi.İnsanda bitiyor her şey.Çalıştığın iş ne kadar seni yorsa da ekip arkadaşların iyiyse,onlarla ne kadar uyumluysan hiçbir şey dert olmuyor.Umarım hayat karşıma acildeki gibi bir ortam çıkarır.