Bugün onlar otobüsle,ben bisikletle çıktık yollara.Taktım kulaklığı,Jason Mraz'ın 93 million miles şarkısını da açtım ve başladım pedal çevirmeye.Yolumun üstünde Kent Ormanı vardı,oraya da uğradım.Geçenlerde iki gün boyunca şiddetli yağmur yağınca, ormanın durumu şimdi ne haldedir diye merakımdan girdim içeri.Şaşırdım gördüklerime.O kadar kalabalıktı ki fazla ilerlemeden geri döndüm.Topunu,ipini,mangal malzemelerini alan gelmiş.Kimileri de sadece ormanın ve nehrin verdiği huzurdan yararlanmaya gelmiş.Amcanın biri de elinde şarap şişesiyle masadan masaya dolaşıyordu.Uğradığı masalarda bir şeyler ikram ediyorlardı amcaya.Ohh dedim hayat ona güzel hahah :D Hepsini ardımda bırakarak tekrar düştüm yollara.İlerlerken yanımdan otobüs geçti,içinde arkadaşlarım,bana el sallıyorlardı :D Yarış yapsak geçerdim kesin onları :P Neyse sonunda ben de ulaştım.Misafir olarak gelen kardeşi gezdirdik,bol bol fotoğrafını çektik.Daha önce gözümüzden kaçan yerleri de gördük.Hatta yine bir eski ev keşfettim.Merak ediyorum sahipleri yok mu? Eğer yoksa Küçük Prens'in gezegenini ilk kendisinin bulup sahiplenmesi gibi sahipleneceğim o evleri desem inanmayın tabii :P Ama cidden restore ettirseler çok güzel olur o evler.Yazık yani ...
Kara Tren gecikir,biz öyle öğrendik :D Yerlerde,havada bol bol polen vardı. |
Dönme vakti geldiğinde ben yine taktım kulaklığımı ve bu sefer başlangıcı Lucinda Williams'ın Side of the road şarkısıyla yaptım.Rüzgardan hızlı bisiklete atlayıp rüzgardan yavaş bir şekilde düştüm yollara.Biraz keyif alayım dönüşte dedim ;)
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım -Turgut Uyar- |
Yorucu ama bir o kadar da bana çok iyi gelen bir gündü.Yarın da yine aynı ekiple tiyatroya gideceğiz.Haftaya da üç gün peş peşe açık hava sineması olacak üniversitede,onlara da katılmayı düşünüyorum.Bakalım ilerleyen günler nasıl olacak ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder