Yıllardır tiyatro denildiğinde aklıma gelen dizelerdir bunlar.
10 yaşındaydım.Okulumuz bir tiyatro duyurusu yapmıştı.Normalde her gösteri okulun spor salonunda yapılırdı.Çok farklı topluluklar gelirdi.Sihirbazlar,tiyatrocular...Hatta 3D gözlüklerin çıktığı zamanlar film gösterisi bile olmuştu.Ama ilk kez okulun dışında bir merkezde gösteri olacaktı.Paralar toplandı,otobüsler ayarlandı ve hepimiz heyecanla yola çıkmıştık.Düşünsenize ilk kez başka bir yerde gösteri izleyecektiniz.Üstelik sadece bizim okulla da sınırlı değildi.Gösterinin olacağı mekana vardık,yerlerimize oturduk.Çevreyi izliyorduk meraklı gözlerle.Gösterinin başlamasına yaklaşık yarım saat falan vardı.O sırada elinde mikrofonuyla bir abla çıktı sahneye ve isteyenlerin sahnede şarkı söyleyebileceğini,dans edebileceğini veya istedikleri herhangi bir şeyi yapabileceklerini söyledi.Sırayla el kaldıranlar çıkıyordu sahneye.O sıralar da en yakın arkadaşım bana ''Caddelerde Rüzgar'ı '' öğretmişti.Sanırım Popstar'da duyup öğrenmişti o da.Sınıfta son derslerde onunla birlikte söylerdik hep.Neyse bir ara sahne boş kaldı.Kimse çıkıp bir şey yapmıyordu.Arkadaşıma usulca fısıldadım :'' Hadi biz de şu şarkıyı söyleyelim.'' Çok kalabalık olduğu için utandı.Birkaç kez daha dedim,gelmedi.'' Ben de o zaman tek başıma söylerim'' diyerek el kaldırdım ve sahneye doğru merdivenlerden inmeye başladım.Tam sahneye çıkacakken ardımdan bir ses : '' Feta,bekle beni,geliyorum. '' O an yaşadığım mutluluğun tarifi yok... Birlikte sahnede ,o kadar insanın önünde o şarkıyı söyledik.Sonra bir sürü çocuk sahneye çağırıldı ve dans ettik.Artık gösteri başlamak üzereydi ama gösterinin baş yıldızı palyaço çıkmıyordu ortaya.İşte o zaman onu sahneye davet etmek için bize bir şarkı öğrettiler :
'' Uyuyor musun yoksa unuttun mu bizleri?
Haydi gel palyaço, oynayalım birlikte. ''
Çok ama çok güzel bir gündü o gün.Bugün de tiyatro gösterisine gidince o günüm geldi aklıma.Yıllar ne çabuk geçiyor.Hepimiz farklı yerlere doğru savruluyoruz,savrulacağız.Ama böyle güzel anılarımızın olması bu savruluşlarımızı anlamlandırıyor belki de...