Bir şiir okudum geçende.Her okuduğumda farklı bir bölümünün etkisinde kalacağım muhtemelen.Ama geçen ki okuyuşumda bu bölüm bana hitap etti.İnsanlara anlatmaya çalışıp anlatamadığım veya onların anlamadığı mevzuyu çok güzel yazıya dökmüş Şükrü Erbaş...
Öyle büyük umutlarım olmadı benim,büyük düşlerim,
özlemlerim,büyük beklentilerim olmadı.
Koşullarım beni oluşturdu,ben acılarımı buldum.
Herkes gibi yaşasaydım eğer,yaşamı onlar gibi görebilseydim
çarşılar yeterdi beni avutmaya.
Bir gömlek,bir ayakkabı,bir elbise;bir yemek lokantalarda;
televizyon,halı,masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığımı örtmeye,
kendimi göstermeye,var olmaya,''dar çevre yitikleri''nde önem kazanmaya...
Oysa ben bir akşamüstü oturup turuncu bir yangının eteklerine,
yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterdim.
Öyle bir tüketmek ki,sonucu yepyeni bir ''ben''e ulaştırırdı beni,
kederli dalgınlığımdan her döndüğümde...
Bir ben ki tüm ilişkilerin perde arkasını görür de gülerdim
sessizce yapay yakınlıklarına insanların.
Kim kimi ne kadar anlayabilir Ömür Hanım ?
Şükrü Erbaş-Ömür Hanım'la Güz Konuşmaları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder