Bugünkü şarkım Juice Newton'dan Angel of The Morning.Bu şarkıyı ilk söyleyen Merrilee Rush ama ben Juice'den dinlemeyi seviyorum.
Bu aralar yine sorgulayan moddayım.Öz eleştiri yapıyorum.Başkalarını da eleştiriyorum tabii.Ama hiçbir sonuca vardığım yok.Kendimi üzüp duruyorum boş yere.Bu sorgulamaların dışında keyfim çok yerinde.Arkadaşlarla mesafelere dikkat ederek buluştuk.Hatta aylar sonra tenis oynadık.Altı aydır elime raketi almamıştım.Yine de kötü oynamadım.Bu yüzden çok sevinçliyim.O günkü tek sıkıntı sıcağın en yoğun olduğu saatte oynamak gibi bir yanlışlık yapmamızdı.Saçma sapan yandım.Hayatımda denize gittiğim zamanlar dışında yanmayan ben,ilk kez yandım.Böyle bir hatayı daha tekrarlamam umarım.
Beni bu hayatta en çok yoran şeylerin belirsizlik ve beklenti olduğunu anladım.Bir sorun olduğunda hemen çözülmeli,bir küslük olduğunda hemen barışılmalı.Dayanamıyorum yarım kalmış meselelere.Omuzlarımda bir yük olarak kalıyor.Keşke her şey,herkes net olsa.Bir de beklenti meselesi var ki of of.İnsan en samimi olduğu insanlara karşı bir beklentiye giriyor sanırım.Mesela beni çoğu insan üzemez.Umrumda olmazlar çünkü ama o çok sevdiğim dediklerimin bir lafı,bir hareketi beni inanılmaz düşüncelere sürüklüyor.Sevmiyorum bu durumu.Hayatımdan çıkarsam mı diye bile düşünüyorum.O kadar etkileniyorum yani.
Dün akşam Billy Elliot filmini izledim.
Müzikli,danslı,insanı hem gülümseten hem ağlatan çok güzel
bir film.Son sahnelerine bayıldım.İnanmak.
Bu kelimenin gücünü gördüm.
I won't beg you to stay with me
Through the tears of the day
Of the years,baby